25 Mayıs 2012 Cuma

Akciğer Kanseri

Akciğer Kanseri
Kanser, organları oluşturan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ile gelişen bir hastalıktır. Bu yüzden kanserler çoğunlukla meydana geldiği dokuya göre adlandırılır. Akciğer kanseri ilk önce akciğerde, sıklıkla bronşlarda oluşur. Yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı üreyerek akciğer içinde bir kitle (tümör) meydana getirmesidir. Bu bölgede oluşan kitle ilk olarak bulunduğu ortamda büyür. Daha sonraki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak oranlara yayılarak (karaciğer, kemik,beyin vb. gibi) hasara neden olurlar. Bu yayılma durumu metastaz olarak adlandırılır.

Akciğer kanseri ileri evrelere ulaşmadan en erken şekilde teşhis edilmesi için şimdiye kadar düz akciğer filmleri (röntgenogram), balgamda tümör hücrelerinin aranması (sitoloji) ve yüksek riskli insanlarda bronkoskopi olarak adlandırılan ucu ışıklı bir boruyla solunum yollarının incelenmesi gibi yöntemlerin kullanıldığı birçok çalışma uygulanmıştır. Bunların hiçbiri ile akciğer kanserine bağlı ölümlerin azaltılamadığı gözlemlenmiştir.

Daha önce bahsedilen belirti ve bulgularla doktora başvuran hastalarda ayrıntılı bir öykü ve fizik muayenenin sonrasında tanı için atılacak ilk adım standart akciğer grafisi (2 yönlü) çekilmesidir. Bazı olgularda bu görüntüleme yöntemi ile tümör ya da tümörün oluşturduğu enfeksiyon, plörezi, atelektazi (akciğerin çökmesi) gibi tablolar tespit edilebilir.

Fakat her zaman akciğer grafisinde net bir bulgu izlenemeyebilir. Bunun için sigara içen veya aile öyküsü olan bireylerde akciğer grafisinde özellikle hilus adını verdiğimiz pulmoner damarların olduğu alanlarda dolgunluk, en ufak farklı görünümde bir ileri tetkik akciğer tomografisi ile değerlendirmek gerekir.

Akciğer grafisinde tümör ya da tümör ile ilişkili olabilecek diğer görünümlerin tespit edilmesi halinde atılacak 2. adım çoğunlukla akciğerin bilgisayarlı tomografisinin çekilmesidir. Bilgisayarlı tomografi görülen lezyon hakkında detaylı bilgi verdiği gibi standart akciğer grafisinde görülemeyecek kadar küçük olan diğer lezyonların görülmesine de imkan sağlar. Standart akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografilerin incelenmesinde saptanan anormal görünümlerde kesin tanı için biyopsi alınmalıdır.

Sonuç olarak; geçmeyen öksürük, solunum sırasında hırıltı, hışıltı sesleri duyma, nefes darlığı, öksürükle kan veya kanlı balgam çıkarmak, ses kısıklığı ve benzeri şikayetleri varsa, bu hastalıktan şüphelenilmeli ve akciğer kanseri riskine karşı Göğüs Hastalıkları Uzmanına başvurmanız gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder